11 Ekim 2022 Salı

Mutlu Sonsuz

 


Tam tamına 5 yılın ardından, bugün tekrar burada yeni bir yazı kaleme alıyorum. Hissettiklerim ne öncesine ne de sonrasına asla benzemeyecek biliyorum, çünkü insan bir defa aşık olur bu hayatta. O aşkı bulduğunu anladığında dört kolla sarılır ona, asla bırakmak istemez. İnanması, kabul etmesi o kadar güç ki... Kalbimde, ruhumda, bedenimdeki acı öyle büyük ki tarifi imkansız. Bu yazı bir iç döküş veya kendini anlama yazısı değil. Bu yazı sevgiliye çağrı yazısıdır. Yazıya başlarken bizim şarkımızı ve aslında neredeyse bizim hikayemizi dinliyor olacaksınız. Böyle güzel bir hikayeydi bizim aşkımız. Yazının sonunda kalemimden kağıda dökülen bir şiir bulacaksınız. Dilerim sahibinin kalbine tesir edebilir. Çünkü o içinde verdiği hiçbir savaştan galip ayrılamazdı, her karamsar anında Polyanna sevgilisinin desteğine ihtiyacı olurdu iyi düşünebilmek için.

“Daha son sözü söylemedi hayat! Belki yarınlar, mutlu sonlar var. Yeniden başlamak yorar insanı; Ama sonunda kavuşmak, mutlu olmak var...”

-Nazım Hikmet

Umut yitirmesi en kolay şey bu hayatta, sevgi ise inşa etmesi en zor. Yıllar sürer gerçek sevgiye ulaşabilmek, anılarla doludur aşkın içi, geriye dönüp baktığında hiçbir keşkesi olmaz, hiçbir kötülük hatırına gelmez onların. Gözleri birbirinden başkasını görmez iki aşığın. Kavuşmaktan başka gayeleri yoktur şu hayatta, bilirler çünkü vuslat hayatın bütün zorluklarına karşı onların asıl kurtuluşudur. Zorlu geçen bir ömrün acısını şefkat dolu bir omuz dindirir bilirler. Ama gözümüzü kapatınca hiçbir aydınlık fayda etmez yönümüzü bulmamıza, kayboluruz unuturuz bize iyi gelecek şefkat dolu aşkın yerini. Yıldızını aradığında görememek ve tekrar orada olmadığına şahit olmamak için gözlerini yummasına gerek yoktur insanın. Kara bulutlar gider ve gökyüzü hiç olmadığı kadar aydınlık, kristal berraklığına bürünür tekrar. Gözlerini aç, göz yaşlarını sil ve tekrar huzura dön yüzünü. Burada seni bekleyen tek şey aşk ve huzur, kötü hiçbir şey yok. Kırılmış kalbin, yitirmişsin umutlarını, vazgeçmişsin hayallerden. Yıldızı sönmüş gözünün, kara bulutlara aldanıp kaybettin sanmışsın kutup yıldızını. Keşke her zaman gökyüzü berrak bir şekilde karşımızda dursa. Keşke her yıldızlara bakıp yönümüzü bulmak istediğimizde kutup yıldızımız orada olsa. Gün gelir görürsün gittiğini sandığın o yıldız hep yerinde aynı parlaklığıyla durmuş. Yalnızca yanlış yöne bakmış, bulutların ardını görememişsin bal gözlerinle. Sen benim karanlık gecelerimde yönümü aydınlatan ay ışığım oldun, yüzümü hep sana döndüm, hep sana koştum delilercesine. Koşarken yoruldum, düştüm, karamsarlığa kapıldım ama asla vazgeçmedim sana ulaşmaktan. Yeri geldi benim şehrim de karanlığa gömüldü ama her karanlığın sonunda aydınlık olduğunu gördüm seninle. Tıpkı Nazım’ın da dediği gibi, yarınlar mutlu sonlar var. Sonunda kavuşmak, mutlu olmak var. Bu hikaye mutlu sonu hak ediyor, bunu sen de tıpkı ben gibi biliyorsun. Dilerim yaşanması mümkünken bu mutlulukları bize layık görürsün.

“Aslında insanın canını en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken yaşayamadığı mutluluklardır.”

-Dostoyevski

Gecenin Ardından

Ve işte sen gidiyorsun, benden uzağa; bizden çok uzağa,
İnandırmışsın kendini, düşürmüşsün bir tuzağa.
Dinle kalbini, söyler o sana mutlaka,
Ne zaman yanılttı ki seni, sor ona.

Ve işte sen gidiyorsun, kendinden uzağa; bizden çok uzağa
Yanında götürdüklerini bilmeden beraberinde.
Kaçma, çok uzaklaşmadan geri gel yanıma,
Avcuma bıraktığın emanetin hala boynumda.


Ve bir gün gelecek,
İnanacağız masalların gerçek olduğuna.
Ve bir gün doğacak,
Unutacağız gecenin karanlığını.

Döneceğiz yüzümüzü masmavi berrak sulara,
Bulutsuz gökyüzünde göreceğiz aslında suya yansıyan benliğimizi.
Aynı toprakta yeşerecek tekrar,
Soldu sandığımız papatyalar.

Süreceğiz motorları her şeyin başladığı boğazın serin sularına,
Yüzümüze vuracak hayatın acı rüzgarları.
Üstümüzde gürleyen yağmur dolu kara bulutlar,
Döndüremeyecek bizi vuslatın kıyısına ulaşmaktan.

Varacağız karış karış bildiğimiz o yurda,
Sevinçten dört döneceğiz orda, burda.
Her köşesine bir çiçek ekeceğiz birlikte,
Kokusuyla huzur dolacağız sonsuzda.